top of page

Paris’in Kalbi Notre Dame Katedrali


Paris seyahatinde, yapılacakların başında gelir Notre Dame Katedralini gezmek. Gelirdi demek daha doğru belki. Dün akşam saatlerinde çıkan yangın dünyanın dört bir yanında üzüntü ve çaresiz bir bekleyişle izlendi. Bu yazıda kalemim yettiğince sizlere, neden bu yapının sanat ve mimarlık tarihinde kilit taşı eserlerde olduğundan bahsetmek isterim özetle.

Meryem Anaya ithafen isimlendirilmiş Notre Dame Katedrali Paris’te Seine Nehrinin kıyısında bulunmaktadır. Gotik mimari örneklerinden olan katedral, inşa tekniği, resim be heykel adına döneminin yenilikçi yapılarından olması ile önemlidir.

“Gotik” terimi ilk kez İtalyan ressam, mimar, tarihçi Giorgio Vasari tarafından Roma’yı yıkan Gotlara özgü bir üslup olarak nitelendirilerek, aşağılayıcı bir kelime olarak kullanılmıştır. Ancak Gotik mimarinin, Got kavimleriyle bir ilgisi olmadığı bilinmektedir.

7. Yüzyıl başında Arap Yarımadası’nda ortaya çıkan İslam dini, hızla Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Batı Avrupa’ya yayılmıştı. İspanya’dan Hindistan’a büyük bir coğrafyada İslam mimarisi izlenen önemli yapıtlar ortaya konmaktaydı. Aynı dönemde orta çağ karanlığını yaşamakta olan Hıristiyanlar, bilimden uzak kalmıştı. Kemer, tonoz gibi yapı elemanlarının çalışma prensiplerini bilmediklerinden, kalın yığma taş duvarlarla yüksek, gün ışığı almayan yapılar inşa etmekteydiler. İlerleyen zamanlarda dini amaçlarla yapılan seferler bilginin taşınması için önemli bir zemin hazırlayacaktı.


Cennete Yeryüzünden Bir Bakış Gotik Kiliseler

İslam mimarisinde kullanılan taşıyıcı elemanların geliştirilmesi ile oluşan Gotik Hıristiyan mimarisi, inşa ve bezeme konusunda İslam mimarisi ile benzerlik gösterse de ideolojisi taban tabana zıttır. İslamiyet’te cami toplu ibadet edilecek yer olmak düşüncesiyle mütevazı bir tutumla, insan ölçeğinde tasarlanırken, Gotik Hıristiyan Kiliseleri Tanrı ve Cennetin yüceliğini hissettirmeyi amaçlar. 9.-12. Yüzyıldan itibaren izlenen bu akım daha sonra yerini neo klasik düşüncelere bırakacaktır.

Payanda ve kemerler, katedral duvarlarında büyük boşluklar açmayı mümkün kılmaktadır. İnanca göre ışık, cismi olmayan varlıklar ile inananların arasında ruhani bir bağ olarak kabul edilmektedir. Duvarlardaki bu boşluklar çeşitli kutsal hikâyelerin anlatıldığı vitraylar için zemin hazırlamıştır. İlahi ışıkla canlanan hikâyeler, o güne kadar kısıtlı bir kesme ulaşan el yazmalarının aksine, halka açık resimli kutsal kitap gibidir. Vitray sanatı duvar resimlerini de adeta gölgede bırakmıştır.


Notre Dame Katedrali Katedraller bir yerleşimin şehir kabul edildiği anlamına gelmektedir bu sebeple dini ve siyasi rolü olan yapılardır. Daha güçlü bir dini ve siyasi bir simge yapılması için eski katedralin yıkımına karar verilir. Kilisenin yapımı için çevresinde düzenlemeler yapılmış, birçok ev yıkılmış, inşaatı kolaylaştırmak için yol düzenlemeleri yapılmıştır. VII. Louis yönetiminde başlayan katedral inşaatı 14. Yüzyıla kadar devam etmiştir. Dönemin Paris Piskoposu Maurice de Sully ömrün ve tüm mal varlığını bu katedralin inşası için harcamış ancak Neva(bir kilisenin orta bölümü) bölümünün tamamlanmasını görebilmiş ve ölmüştür.

Gotik yapıların ilklerinden olan Notre Dame katedralinin karakteristik özelliği olan ana yapıdan ayrı payandaları binanın özgün tasarımında yoktur. Ancak yapımı sırasında inşa edilen ince duvarların dışa doğru oluşan gerilimden dolayı çatlamaya başlamasına çözüm olarak düşünülmüştür. Bu yapı elemanı ile de farklılık göstermektedir. Yapı bu payandalar yüzünden, uzun bir süre bitmemiş görüntüsü sebebiyle eleştirilmiştir.

Gotik kiliselerin en önemli elemanlarından olan gül pencerelerdir(büyük dairesel pencereler). Batı cephesindeki 10 metre çapındaki gül penceresi katedralin 13. Yüzyılda süren inşasında yapılmıştır. Kuzey ve güney cephedeki gül pencereleri daha yakın zamanda inşa edilmiştir. Dönem farkı tapı tarzında da görülmektedir.

19. Yüzyılda şehir planlaması sırasında bakımsızlığı nedeniyle yıkılması söz konusu olmuştur. Victor Hugo’nun halkın ilgisini çekmeyi amaçlayarak yazdığı “Notre Dame de Paris” romanı ile katedral yeniden önem kazanmış onarımı için kampanya başlatılması sağlanmıştır. Daha sonra müzikale çevrilen eser Paris ve Notre Dame Katedrali’nin hepimizin belleğinde bu denli yer tutmasının önemli sebeplerinden biri olacaktır.

İnşa edildiği günden bu güne birçok savaş ve barış görmüş yapı, düne kadar en büyük hasarı Fransız devriminde almıştır. Krallar galerisindeki kral başlarının kırılması gibi hasarlar görmüştür. Kırılan başların bir kısmı katedralin onarımından sonra bulunmuştur, Musée de Cluny’de sergilenmektedir.

Mimari ve sanat tarihi değerinin yanında, Napoleon Bonaparte’ın ve bir çok kralın taç giyme töreninin yapıldığı, Jeanne d’Arc’ın azize ilan edildiği, Alman işgalinden kurtulan Paris’i çanlarıyla kutlayan yapı, tanıklık ettiği tarihle de semboliktir. 15 Nisan günü, çıkan yangın ile başta Paris halkı olmak üzere hepimiz için kara bir gün olarak, Notre Dame Katedralinin günlüğüne işlenmiştir.



Kaynakça; ..İzmimler Mimarlığı Anlamak, J.Melvin, Yem Yayınları Sanat, E.L. Buchhoolz, G.Bühler, K.Hille, S.Kaeppele, I.Stotland, NTV Yayınları

Binalar Nasıl Okunur?, C.D.Cragoe, Yem Yayınları Dünya Sanat Tarihi, J.Fleming, H.Honour, Alfa Yayınları Biçimin İşlevi, F.Moussavi,Yem Yayınları

http://www.notredamedeparis.fr/ https://www.britannica.com/art/Gothic-art http://www.artcyclopedia.com/history/gothic.html Mimarinin Efendi ve Köleleri: Gargoyle Heykeller, A.A.Yonuk, Yedi: Sanat Tasarım ve Bilim Dergisi,2012 Influences of Islamic Architecture on Gotic Architecture, M.Ahmadjalal, Çankaya Üniversitesi,2015


64 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page